Alt Menüyü İncelemeyi Unutmayın

http://turkplanet.tr.gg Taşınmış Bulunmaktayız !!!!

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Emeğe Saygı Lütfen Üye Olunuz !!!!!!!!!!!!!!!

Forum - Sensiz Bırakma Beni(aşk)

Burdasın:
Forum => Yazılar => Sensiz Bırakma Beni(aşk)
<- Geri  1  2  3  4  5  6  7  8 

Devam->


emreaydın
(şimdiye kadar 104 posta)
06.01.2009 18:48 (UTC)[alıntı yap]
Öğrencime Aşığım
Sevgi Aşk Hikayeleri

27 yaşında bir kadın öğretmenim. Uzun bir süre önce bir öğrencimin bana karşı bir şeyler hissettiğini fark ettim. Yada kendi kafamdan böyle bir senaryo yarattım. Ben bazen yaparım bunu ... Çünkü aşka aşığım...
Ben de ona karşı bir şeyler hissetmeye başladım. Bu duygu büyüdü büyüdü, sonuçta ben de bunalımlar, bocalamalar başladı. Kendimden utanıyordum, bir başkası anlasa ne yapardım?
İnsanların şekillendirdiği ve bizim hiçbir söz hakkımızın olmadığı değer yargıları olmasa bu yaşadığım normal sayılır. Duygular yargılanmamalı ve özgürce yaşanmalı.

Sonuçta benden 10 yaş küçük, tam olgunluğa erişmemiş ama çocukta sayılmayan öğrencime bağlandım. Sanki o dünyamdaki diğer yarımdı. Ölünceye kadar aynı duygularla sevebileceğim tek kişi. Ben onu yalnız bu dünyada değil, öldükten sonra da sevmek isteyen, onun yanından bir saniye bile ayrılmak istemeyen, onu canımdan bir parça gibi gören bir deliyim. Onu dünyanın en güzel yaratığı, en harika varlığı olan bir çılgınım. Onunla bir gelecek imkansız, bunu biliyorum... ama isterdim ki hiç olmazsa ona olan duygularımı kendime rahatça söyleyebileyim...

O, bu sene mezun olacak. Benim onu görebilme şansım büyük ihtimalle hiç yok. O nasıl, ne yapıyor, iyimi, hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. Böyle bir olay var mıdır sizce? Konuşamadığım, soramadığım, haber alamadığım, bakamadığım, göremediğim, kendi içimde bile yaşayamadığım aşk, sevgi, ya da her neyse...

Böyle bir acı var mı? İsterdim ki evlendiğini, mutlu, sağlıklı olduğunu göreyim... onun hayatının her döneminden haberdar olayım, yeter ki o varken ölmüş farz ederek yaşamayayım. Beni anlamıyorsunuz değil mi? Tanrıdan şunu diliyorum; tekrar başka bir hayatta olabilme imkanım olursa, beni onunla aynı şartlarda, aynı yerde, hiç ayrılmamak üzere buluştursun... lütfen beni ve duygularımı anlamaya çalışın.
Yazan:Hülya
emreaydın
(şimdiye kadar 104 posta)
06.01.2009 18:48 (UTC)[alıntı yap]
Aşk İçin Bir Şans Daha
Sevgi Aşk Hikayeleri

Filiz’ le okuldan arkadaştık.O İstanbul’ luydu. Bense taşradan okumaya gelmiş bir genç. Bir arkadaşla paylaştığım ev sürekli kalabalık olurdu. Arkadaşlar sürekli gelip gider, şarkılar söylenir, içkiler içilir, kısacası her gün ayrı bir şamata yaşanırdı.
Bu grubun içinde Filiz’ de vardı. Filiz’ e karşı bir şeyler hissediyordum ama eski sevgilimin etkisinden de kurtulamıyordum. Ayrılmamıza rağmen hala onunla telefonlaşıyor, hatta arada bir görüşüyorduk. Filiz’ le birlikte olmak hoşuma gitse de bu yüzden bir türlü duygularımdan emin olamıyordum.
Sonunda eski sevgilimle telefonda yaşadığım müthiş bir kavganın sonucunda bu işin tamamen bittiğine karar verdim. Ertesi gün de Filiz’ e duygularımı söyledim.

O da benden bir atak bekliyormuş. Biz artık iki sevgiliydik. 2 ay rüya gibi geçti. Hemen her gün birlikteydik ve çok mutluyduk. 2 ay sonra gelen bir telefon bütün hayatımı değiştirdi. Arayan eski sevgilimdi ve beni çok özlediğini, bensiz yapamayacağını söylüyordu.Dayanamadım ve buluştuk. Ben o özlemin etkisiyle oracıkta evlenme teklifi ettim. Kabul etti.

Ancak ertesi gün aklım başıma geldi. Ama artık bu yola çıkmıştım. Bir yandan evlilik hazırlıklarını sürdürüyor, bir yandan da Filiz’ e bunu nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Evlenmeme bir gün kala Filiz’ e sadece şunu söyleyebildim: Ben gidiyorum... Filiz anladı, sadece mutluluklar diledi ve hayatımdan öylece çıkıp gitti.

Benim evliliğim 5 yıl sürdü. Boşandıktan bir kaç ay sonra bir markette alışveriş yaparken gördüm onu. Öyle güzelleşmişti ki... Ayak üstü birkaç kelime konuştuk. Benim de tanıdığım biriyle evlenmiş. Mutluymuş. Benim evliliğimi sordu, “Boşandım” dedim. O an gözlerinde gördüğüm acıyı tarif edemem. Bana sadece “İnsan her zaman doğru karar veremiyor değil mi?” dedi ve yine kaybolup gitti...

Aradan 4 yıl daha geçti. Büyük bir tesadüf sonucu Filiz’ in telefonunu buldum. Aradım, konuştuk. O da boşanmış. Önce üzüldüm ama şimdi seviniyorum. Bu bizim için yepyeni bir şans olabilir. Bu yıllardır yaşayamadığımız aşkı yaşama şansı verebilir. Bazı şeyleri tamir etmek çok zor olacak ama ben bunu göze alıyorum. Bir zamanlar kaçırdığım fırsatı bir daha kaçırmak istemiyorum. Çünkü onu çok seviyorum...
emreaydın
(şimdiye kadar 104 posta)
06.01.2009 18:48 (UTC)[alıntı yap]
Bir Deliye Aşık Oldum
Sevgi Aşk Hikayeleri

Onu ilk gördüğümde 17 yaşındaydım. O ise 20. Akıl hastanesine ziyarete gitmiştim. Arkadaşım zorla götürmüştü. Bahçedeydi... Kıştı. Onun üzerinde sadece tişört vardı. Dikkatimi çekmişti. Herkesin yanında birileri vardı o yalnızdı.
Yanına gidip adını sordum, sohbet etmeye başladım. Konuşmuyordu, benimle hiç ilgilenmiyordu. Bu daha da dikkatimi çekmişti. Üzerine gidiyordum ama boşunaydı. Hiç konuşmuyordu. Çok etkilemişti beni...
Daha sonra her gün yanına gitmeye başladım. Benimle az da olsa konuşmaya başlamıştı. Doktoru onun durumunun hiçte iyi olmadığını, ailesini trafik kazasında kaybettikten bu hale geldiğini anlattı ve onla bu kadar neden ilgilendiğimi sordu. Cevap veremedim. Sanırım beni etkilemişti ve seviyordum onu.

Onu etkilemeyi sonunda başarmıştım. Okul çıkış saatimi sabırsızlıkla beklediğini söylemişti. Beni görmeden mutlu olmadığını anlatmıştı. 1 yılda gülümsetmeyi başartmıştım ona. Bana ilk “ Seni Seviyorum” dediğinde de tanışmışlığımızın üzerinden 1,5 sene geçmişti. Gülüyorduk el ele dolaşıyorduk bahçede. Doktoru bile şaşırmıştı bu duruma. Artık psikoloji tedavisi bitmiş sadece ilaç tedavisi uygulanıyordu. Buda bizi çok mutlu ediyordu. Ailemin ondan haberi vardı. Ama onu sadece benim ilgilendiğim bir hasta olarak görüyorlardı. Oysa biz sevgiliydik. Sözlendik. Yüzüklerimizi doktoru taktı. 2 yıl sonra ailem her şeyi öğrendi. Ondan ayrılmamı istediler. Çünkü o hastaydı. Bir hafta beni eve kapattılar. Artık mavişimin yanına gidemiyordum. Günün birinde evden kaçıp yanına gittim. Hastanede yoktu. Beni iki gün beklemiş ben gelmeyince de kendi isteğiyle hastaneden ayrılmış.

Bir ay boyunca eve kapandım. Kimseyle konuşmuyordum yemek bile yemiyordum. Bir arkadaşım mavişimi yolda görmüş oda benim ev adresimi almış. Bir gün mavişim ellerinde çiçeklerle evimizin önüne geldi. Annemi kandırıp bir hafta birlikte tatile çıktık. Artık onundum. Tüm kalbimle ve bedenimle...

Ailem ne yazık ki kararından vazgeçmiyor ve onu istemiyor. Şu an o yanımda yok. Ailem beni Antalya’ ya gönderdi. O da İstanbul’ da. Buraya gelmesi imkansız. Üçüncü senemizdeyiz ve 4 aydır ayrıyız. Haberini arkadaşlarımdan alıyorum. Yine hastaneye düşmesinden korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var. Onu çok seviyorum...
emreaydın
(şimdiye kadar 104 posta)
06.01.2009 18:49 (UTC)[alıntı yap]
Son Şarkımız
Sevgi Aşk Hikayeleri

Hiç inanmamıştım aşkım, hem de hiçbir zaman inanmamıştım. Beni kendime düşman edip kalbimin bir yarsını söküp alıp gideceğine... Benden başka herkes biliyordu oysa, senin günün birinde beni yarı yolda bırakıp gideceğini.
Şu kahrolası dünyada bir ben vardım zaten sana inanan, güvenen, seven ve her zaman her şartta destek olan. Ama sen sana inanmayanları haklı çıkardın ve beni terk ettin.
Seninle birlikte kurduğum dünyayı yerle bir edip gitmene ne sebep oldu bilmiyorum. Ben yalnızca sana aşık değildim sen benim en iyi dostumdun. Neler yapacaksam danışırdık birbirimize, hayatımızı paylaşırdık. Ağlamaktan korkmazdım. Biliyordum ki ağladığımda sen yanımda olup göz yaşlarımı silerdin. Artık ağlamıyorum bile. Seninle ilgili her hatıra acıtıyor yüreğimi. Gecen gün markette senin o çok sevdiğin acı biberlerden alacaktım . birden aklıma geldin ve ben boğulacağımı sandım. Tıkandım. Nefes alamadım. Ağlayamadım. Patates böreği yemiyorum. Ebru Gündeş’i dinlemiyorum. Bütün resimlerimizi kaldırdım. Kimsenin senin hakkında konuşmasına izin vermiyorum. Ve günde bir paket sigara içiyorum. Hayatta en nefret ettiğin şeyi yapıyorum yani. Artık uzun yıllar yaşamanın pek anlamı yok öyle değil mi?Ne için yaşayacağım ki!

Seninle birlikte hayallerimi de kaybettim ben.Tek katlı bahçeli ve bahçesinde köpekleri olan bir evim olmayacak artık. Domates, biber, sebze yetiştirmeyi de öğrenemeyeceğim. salonumuzun tavanını balıkçı ağıyla süsleyemeyeceğiz.Sana sürpriz yapacaktım,yatak odamızın duvarlarını sana yazdığım aşk mektuplarıyla ve en güzel fotoğraflarımızla süsleyecektim. Bütün hayallerime evime çocuklarımıza, mutlu geleceğimize emin olduğum geleceğimize veda etmek kolay mı olacak sanıyorsun. Seni aramıyorum diye, bu kez peşinden gelmedim diye unuttuğumu zannetme. Her zamankinden daha çok seviyorum seni. Şu an şu saniye uğrunda ölebilecek kadar çok seviyorum. Öfkem de aşkımda dinmek bilmiyor.

Senden sonra ben nasıl yaşarım bilmiyorum, ama senin hep mutlu olmanı isterim. Birlikte geçirdiğimiz yıllar içinde seninle yaşadığım her an özeldi, her anı doyasıya yaşadım. Beni çok mutlu ettin. Zaman içinde kızgınlığım geçince seni hep o güzel günlerimizdeki hatıralarla anacağım. Yıllar sonra ben eğer aklına gelirsem bil ki pencerenin önünde en sevdiğin şarkıyı mırıldanıyorumdur yıldızlara “Dün akşam yine benim yollarıma bakmışsın...”
emreaydın
(şimdiye kadar 104 posta)
06.01.2009 18:49 (UTC)[alıntı yap]
Enez'de Aşk Başkadır
Sevgi Aşk Hikayeleri

Enez’ in güzel yaz günlerinden biriydi. Her sabah ki gibi ormana koşmaya gittim. En yakın arkadaşımda yanımda denize girdik eğlendik. Akşamüzeri can sıkıntısı 3 kişi bulduk. Okeye dördüncü aranıyor.
Ya ben yanlış görüyorum yada karşıdan maviş gözlü, kumral, şirin mi şirin güler yüzlü bir masal perisi geliyor. O an sanki büyülenmiştim. Okey oynamayı bir yana bir yana bırakın iki de bir taşları düşürür, ıstakayı devirir olmuştum. Ama galiba ben onun pek ilgisini çekememiştim. Okey bitti arkasına bakmadan gitti.
Sonradan öğrendim ki arkadaşımın yeğeniymiş ve uzun süreli bir beraberliği varmış .
" E be kardeşim dedim içimden...

Yine bir yaz akşamı top oynamaktan geliyoruz. Kan ter içinde kalmışız, saç baş toz toprak içinde... Az ileriden birisi seslenir gibi oldu. Baktım aman Allahım yine o güzel gözlü kız. Tabii hemen havaya girdim bana "iyi aksamlar" dedi. Arkadaşım mavi gözü periye nasıl baktığımı görmüştü.

Yaz bitiyordu ve biz İstanbul'a dönnüyorduk. Mavi gözlü perim aklımdan çıkmıyordu. Fakat sonunda kafamdan atmayı zor da olsa başarmıştım.

Bir gün arkadaşımın ablası bizim bir yeğen var birbirinize çok yakışırsınız diye öyle bir söyledi. Ben pek önemsemedim meğerse abla arada aracılık ediyormuş. Tabiki bunlar sonradan su yüzüne çıktı. Bu arada bir detayı atladım. Uzun süre beraber olduğu gençten problemler dolayısıyla ayrılmış.

Arkadaşımda oturduğum günlerden birinde aablası "Haydi gel kahve içmeye misafirliğe gidiyoruz dedi." Bende "Gidelim bakalım dedim" Aslında biz ne bilelim her şey daha önceden planlanmış. Maviş gözlü perimin evine gittik. Ben onu görünce elim ayağım dolaşmaya başladı. Hatta kahve fincanını elimde unuttu benim güzelim. Gece eve gelince bu konuyu ayrıntılarıyla düşündüm. Sanki içime doğdu. İlk başından beri tahmin ediyordum uzun bir beraberliğe, hatta ölümüne beraberliğe adım atacağımı. İçimden bir ses "Neden olmasın be Serhat diyordu." Ertesi gün yine onlarınn evinde bir tesadüf yapıldı. Beraberliğimizin ilk cümlelerini kurdum sonunda. Eh zor da olsa, kan ter içinde kalsam bile şu an üç yıllık güzel bir beraberliğim var. Dile kolay üç uzun yıl. Aman Allah bozmasın tahtaya vuralım. Biz yıldızlara astık yüreğimizi... Bizim aşkımız gül soylu bir aşk. Allah' tan herkesin kaderine benimki gibi güzel, temiz ve gül kokan bir aşk yazmasını dilerim.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 37
Bütün postalar: 1014
Bütün kullanıcılar: 64
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Bugün 7 ziyaretçikişi burdaydı!


PageRank Siteni Ekle Hit Kazan Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol